Anti-Terörizm, kısaca terör karşıtı anlamına gelmektedir. Anti-terörizm “karşı terör” değildir!
Yeterli eğitime sahip olan bireyler, siyasal ve rejimsel gelişmeleri daha iyi kavramakta ve bunun sonucu olarak terörizmin otorite karşısında bir alternatif olmadığını anlamaktadır!
Bu çerçeveden hareketle; anti-terörizmin ilk basamağının sosyal eğitim olduğu görülmektedir.
Anti-terörizm ünitelerinin görevi, terör örgütünün ideolojisini benimseyerek, örgüte yardım ve yataklık yapan, destek sağlayan teşekküllerin faaliyetlerini ortadan kaldırmak ve teşekküllerin eylemsel gücünü zaafa uğratmaktır.
Anti-terör faaliyetleriyle ilgili olarak görevlendirilen kuruluşlar ise; Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Millî İstihbarat Teşkilâtı Başkanlığı’dır.
Anti-terörizmin hedefi sadece terör eylemlerini önlemek ya da terörle mücadele etmek değildir. Terör örgütlerinin amaçları ekseninde teşekkül oluşmasını engellemek de anti-terörizmin amaçlarındandır.
Adından da anlaşılacağı gibi anti-terör, terörün etkisini yok etmeyi amaçlayan, terörle mücadelenin usul ve esaslarının belirlendiği sistemdir. Daha geniş açıdan bakıldığında anti-terörizm, terör karşıtlığı olarak ifade edilebilir.
Anti-terörizm, bir terör biçimi olan “Karşı Teröre de Karşıdır!”
Anti-terörün fiziki uygulama yetkisini kendi üzerinde hisseden siviller terörü önlemeye çalışırken, karşı terörün tuzağına düşmektedir.
Bu kurumlar, anti-terörü uluslararası normlara uygun olarak ve toplumda öfke ya da korku yaratacak yöntemlere başvurmamalıdır.
Fiziki anti-terör uygulaması hususunda sivil kimselerin görevlendirilmesi veya bu kimselerin anti-terör uygulamasına göz yumulması terörü önlemek yerine sivriltmektedir.
(Gelecek yazı: Anti-Terör Birimlerinin En Önemli Görevleri)